Birçok kadının yaşadığı cinsel ilişkiye girme korkusu yani vajinismus ne yazık ki ayıplanma endişesi ile göz ardı ediliyor. Oysa ruh sağlığından beden sağlığına pek çok etkisi bulunan bu durumu çözmek sanıldığından daha da kolay! Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Funda Öztürk, Milliyet PembeNar okurları için vajinismus tedavisinde etkili 5 öneride bulundu

Milliyet.com.tr / Pembenar Özel

Günümüzde kadınlarda en sık yaşanan cinsel sorunlar arasında yer alan vajinismus; cinsel ilişkiye girme korkusu nedeniyle alt batın kaslarında kasılmaya yol açarak cinsel birleşmenin kurulamamasına neden oluyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Funda Öztürk, “İstatistikler ülkemizde vajinismus oranının yüzde 10 olduğunu gösteriyor ancak her geçen gün bu oranın azalmak yerine artma eğiliminde olduğunu görüyoruz. Bu nedenle toplumsal bilinci artırmak için çaba göstermemiz gerekiyor. Vajinismus ile ilgili en büyük sorun konunun mahrem tabiatından dolayı konuşulmasındaki güçlüklerdir. Ne yazık ki çoğu kadın ayıplanma endişesinden, utangaçlığından ya da yanlış bilgilenmeden dolayı tedavi girişiminde bulunamıyor. Cinsellik sadece üremeye yönelik biyolojik bir fonksiyon veya rahatlamaya yönelik yapılan bir dizi mekanik hareket olarak düşünülmemeli; kadın-erkek ilişkisinin temeli ve aile kavramının oluşmasında en etkili faktör olarak görülmeli, toplumların sosyolojik yapısı üzerindeki etkileri de göz ardı edilmemeli diyerek vajinismus tedavisinde etkili 5 öneride bulundu:


1-Karar verin ve kararlı olun

Vajinismus sorununun çözümündeki en önemli aşama karar vermek tir. Ancak bu eşinin veya çevrenin baskı ve ısrarları ile zorlama bir karar olmamalı. Kişinin problemi çözeceğine inancı ve uygulamaları sürdürmedeki kararlılığı tedavide önemli. O yüzden de önce içinde bulunduğunuz durumunuzu netleştirin. Bir probleminiz olduğunu kabul edin, İstediğim halde ilişkiye giremiyorum ve bu durumdan kurtulmak için ne yapabilirim? diye sorgulamak ve cevabını aramak çok önemli.


2-Tedavisine erkenden başlayın

Tedaviye ne kadar erken başlanırsa sonuç almak da o kadar kolay olur. Geç kalındığı takdirde sorun büyür; kadında depresyon, özgüven kaybı ve eşler arasında iletişim problemlerinin yanı sıra vajinismuslu kadınların eşlerinde de zamanla erken boşalma, sertleşme sorunları ve cinsel isteksizlik ortaya çıkabilir.


3-Hatalı çabalar içerisine girmeyin

Alkol, kas gevşetici veya sedatif ilaçlar kullanmak, lokal anestezik pomatlar sürmek, kızlık zarının operasyonla alınması, uykuda veya hipnoz altında veya muayenehane koşullarında ilişkiye girme denemeleri, Çocuk sahibi olunca geçer düşüncesi ile veya cinsel ilişkiyi gerçekleştirme umudunu kaybederek tüp bebek uğraşları içine girmek vb. sorunu çözmediği gibi büyümesine yol açıyor.


4-Eşinizle birlikte tedaviye katılın

Vajinismus sadece kadının yaşadığı bir problem gibi görülmemelidir. Erkeğin de problemin yaşanmasında ve tedavisinde önemli bir rolü vardır. Bu nedenle erkeğin eşini yalnız bırakmaması, eşlerin tedaviye birlikte katılmaları gerekir. Tedavi açısından önemli olan eşler arasında iş birliği ve uyumun devam ediyor olmasıdır. Bazen de vajinismus gibi görünse de sorun kadında değil aslında erkektedir. Tedavi öncesinde sorunun doğru tespiti çözüme ulaşılmasında önemli.


5-Sorunu tüp bebekle geciktirmeyin!

Vajinismus tedavisi yerine bebek sahibi olmayı tercih etmek ve bunun için Tüp bebek (IVF) gibi yöntemlere başvurmak, sorunu çözmek yerine daha komplike hale getirir. Bu yöntemle bebek sahibi olunsa da artık kadına bir de anne olma sorumluluğu yüklenecek, vajinismus sorunu daha da ötelenecek, kadın bu sorunun tedavisi için yeterli zamanı bulamayacak, çiftler arasındaki ilişki sorunu daha da perçinlenecektir. Tüp bebek yöntemi ile başarıya ulaşılamazsa bir de bunun yarattığı hayal kırıklığı da eklenerek bir özgüven sorunu haline dönüşecektir. Bu yüzden önceliği vajinismus tedavisine vermeli; sağlıklı bir aile ilişkisi kurulduktan sonra ebeveyn olma mutluluğu yaşanmalı.