Rüya yorumu, rüya türlerinden yalnızca “amaçlı rüyalar”
ya da diğer adıyla “haberci rüyalar” grubuna giren, bir mesaj taşıyan
rüyalardaki sembolizmi çözme çalışmasına verilen addır. Metapsişik araştırmalar
ve rüya laboratuvarlarında sürdürülen araştırmalar, rüyaların bir kısmının
psikofizyolojik nedenlerden kaynaklandığını ortaya koymuştur ki, “alelade
rüyalar” da denilen bu rüyalar hiçbir mesaj taşımadıklarından yorumlanmayı da
gerektirmez. Dolayısıyla, metapsişik araştırmacılara göre, rüyasındaki
sembolizmi çözmek isteyen kişinin öncelikle o rüyasının haberci (amaçlı) bir
rüya mı olduğunu, yoksa psikofizyolojik kaynaklı bir rüya mı olduğunu çözmesi
gerekmektedir. Bu da her iki rüya grubunun arasındaki temel farklar hakkında
bilgilenmekle ve deneyimle olanaklıdır.
Haberci rüyalar ile
alelade rüyalar arasındaki farklar
Ferdinand Bol'un
Jakobs
Traum von der Himmelsleiter adlı eseri.
Haberci rüyalar ile alelade (psikofizyolojik kaynaklı) rüyalar
arasındaki temel farklar şöyle açıklanır:
- Alelade rüyalarda hiçbir amaç yoktur; gelişigüzel veya birtakım parazit
titreşimlerin ürünüdürler, saçma sapan öğeler içerirler. Haberci rüyalar ise bir
amaca yöneliktir, amaçlı bir düzenlenme vardır. - Alelade rüyalar rüyanın cereyan ettiği andaki bedenin fizyolojik-patolojik
durumuyla (örneğin kişiyi rahatsız edici veya sevindirici bir nedenle) yakından
ilgilidir. Haberci rüyalar ise kişinin fizyolojik-patolojik durumuyla ilgisiz
olup, insanın olağan halde bilmediği imaj ve bilgiler içerirler. - Alelade rüyalar kişi tam uykuya dalarken veya tam uyandığı sırada oluşurlar.
Haberci rüyalar ise uykunun her aşamasında oluşabilirler ki, bir amaç ve plan
üzere meydana geldiklerinden, amacın yerine gelmesi için uykunun en uygun
aşamasında oluşurlar. - Alelade rüyalar beyindeki alelade ve amaçsız tesirlerin yüzeysel ve gelip
geçici izlerine bağlı bulunduklarından açık ve seçik değildirler, karmakarışık
nitelikler gösterirler; çabuk unutulur ve ruhta hiçbir derin etki bırakmazlar.
Haberci rüyalar ise kaydedildikleri gibi, ruhta sürekli ve derin izler
bırakırlar. Hatta bazen aylarca ve yıllarca unutulmazlar. İki rüya grubu
arasındaki bu dördüncü fark, rüyanın hangi gruba girdiğinin saptamasında en
önemli ölçüttür.
Haberci rüya türleri
Amaçlı veya haberci rüyalar da sembolizm içerip içermemelerine
göre, kendi içlerinde iki gruba ayrılırlar:
- 1- Az çok görüldüğü gibi gerçekleşen veya bilgilerin açık biçimde verildiği
haberci rüyalar. Bir sembolizm içermeyen bu tür rüyalar çok nadir olarak
görülürler. - 2- Sembolizm içeren haberci rüyalar. Bu tür rüyalar sembolizm içerdiğinden
kişinin kendi çabasıyla çözmesi gereken rüyalardır.
Haberci
rüyalardaki sembolizmin nedenleri
Sembolizmin haberci rüyalardaki ve vizyonlardaki nedeni şöyle
açıklanır: İnsanın imajinasyon yeteneğinin sembolleştirici bir özelliği vardır.
Zihne “anlamlar” halinde gelen “tesirler” insan zihninde, ister istemez fiziksel
alemin bir özelliği olan imajlara bürünmek zorunda kalırlar ki, bürünecekleri
imajları da “tesir”i alan insanın şuuraltı dağarcığından elde ederler. Tesir ne
kadar yüksek ya da süptil bir kaynaktan gelirse gelsin, alıcı kişinin
kapasitesi, şuuraltı imajları, şuuraltı dağarcığı tesirin özgün halini kaybetme
derecesi ve kısıtlanması açısından çok önemli bir rol oynar. Kaynağından “anlam”
olarak inmeye başlayan tesir onu alan insanın zihninde imaj olarak belirene
kadar bir sürü değişim ve dönüşüm geçirir.Metapsişikçiler şuuraltının bu
dönüştürücü etkisine “renkli cam etkisi” adını verirler. Kısaca tesirler, insan
zihninde yer ederken, ister istemez o insanın şuuraltı dağarcığındaki imajlara
dönüşürler ve bu dönüşüm sırasında birtakım sembollere bürünmüş olurlar. Bu
haberci rüyaların büyük çoğunluğunda rastlanılan doğal ve zorunlu bir zaman
dilimidir .
Rüya sembollerinin değerlerinin bireyselliği
Dolayısıyla, haberci rüyalardaki semboller, bireyseldir. Mesaj,
rüyayı görene verilmek istendiğinden veya rüyayı görenin şuuraltının
sembollerine bürünmüş olduğundan, rüyayı gören kişinin manevi yapısına uygun
sembollere bürünerek gelir. Böylece, birinin gördüğü haberci rüyadaki sembolün
anlamı, bir başka kişinin gördüğü haberci rüyadaki sembolün anlamıyla genellikle
aynı olamaz. Çünkü her insanın o sembole verdiği anlam ve değer aynı değildir.
Örneğin arslan, bir kimse için korku verici, tehlikeli bir hayvandır, bir diğer
kimse için güçlülüğün, kudretin sembolüdür. Arslan, haberci rüya yoluyla bu iki
kimseye verilen mesajlardan birinde bir tehlikeyi simgelemek üzere bulunabilir,
ötekisinde ise arslan, kudret ile ilgili bir bilgiyi simgeleyebilir. Örneğin
tarih öğretmeni olan kimseye kudret ile ilgili bir mesaj verilmek istenseydi, o
öğretmenin şuuraltı dağarcığında güçlülüğün sembolü “arslan” değil de
“imparator” olduğundan, tesir, rüyasında arslan yerine bir imparator biçimine
bürünecek ve onun rüyasında bir imparator bulunacaktı; aynı şekilde, ikinci
kimseye de tehlike ile ilgili bir mesaj verilmek istenseydi, onun rüyasında da
bu defa belki bir akrep ya da yılan bulunacaktı.
Rüya sembolizminin
çözümünün kişiselliği
Bu verilere dayanan metapsişikçilere göre, her ne kadar bazı
semboller evrenselse de ve her ne kadar insanlar arasında az çok ortak bir
sembolizm dili bulunsa da, rüya yorumları için hazırlanmış bir kitap pek bir işe
yaramaz, çünkü haberci rüyadaki her sembol, rüyayı gören kimsenin duygularına,
düşüncelerine, bilgilerine, değer yargılarına, korkularına, kısaca iç dünyasına
göre oluşur ya da oluşturulur. Kısaca, kişi gördüğü rüyanın sembollerini en iyi
kendisi çözebilir ve kendisi çözmelidir.