Erkeklerin korkulu rüyası; saç dökülmesi
http://icube.milliyet.com.tr/YeniAna...i-1403485.Jpeg
Erkeklerin korkulu
rüyası; saç dökülmesi
Artık erkeklerde en az kadınlar kadar dış
görünümlerine önem veriyorlar.Etkileyici bir görüntü günümüzde erkekler için de
önemli.Akıp giden yıllara teslim olmak istemeyen erkeklerin en büyük kabusu ise
; Saç Dökülmesi…Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op.Dr.İlhan
Serdaroğlu,saç dökülmesi ve çözümleri hakkında önemli noktaların da altını
çiziyor.
Pek çok erkek hayatının belirli dönemlerinde saç dökülmesi
problemi ile karşılaşır ve bu durum yaş ilerledikçe artar. Yirmili yaşların
sonlarında yaklaşık %12 erkek saç dökülmesi sorunu ile yüzleşir. Ellili yaşlarda
ise erkeklerin genetik dökülme ve kellikle farklı derecelerde karşılaşma oranı %
50 gibidir. Saç dökülmesinin psikolojik etkisi erkekler üzerinde farklıdır.Kimi
kişiler saç dökülmesini önemsemezken bazılarında saçlarda oluşan en ufak incelme
ve bir tutam saç kaybı bile iş yaşamında ve sosyal hayatta bu kişileri zora
sokar ve hayatı çekilmez hale getirebilir.Erkekte görülen saç dökülmesi
sebeplerinin %90 kadarını genetik tipte dökülmeler oluşturmaktadır. Yani baba ya
da anne tarafında bir yakın akrabasında dökülme problemi olan kişide saç kaybı
yaşanma olasılığı oldukça fazladır. Gen geçişlerinin daha çok anne tarafında
geldiği bilinse de bazı kişilerde sadece babada saç dökülmesi görüldüğü halde
kendisinde de bu sorun ortaya çıkabilmektedir. Bunu yanı sıra yaşlanmaya ,
geçirilen kafa derisi operasyonlarına veya tiroid hastalıkları gibi bazı kronik
hastalıklara bağlı olarak da saç kaybı yaşanabilir.
Saç dökülme tipleri,
genel olarak dökülmüş alan ya da açık alan miktarı ile sınıflandırılır:
Saçlarda, yan kısımlarda (şakak bölgesinde) yavaş yavaş başlayan açılmaya, tepe
bölgesindeki incelme ve daha sonra da dökülme eşlik ederek sonuçta tüm tepe ,üst
ve ön bölgeleri kapsayan bir açılma süreci şematize edilmiştir.Bu dökülme şekli
de 7 gruba ayrılır.
Saç ekimi öncesinde, tüm operasyonlarda olduğu gibi
kanın pıhtılaşmasını etkileyecek ilaçların ve bitki destek ürünlerinin (aspirin,
vitamin E , ginko biloba, ginseng, bazı bitki ekstreleri ve çayları gibi)
yaklaşık 15 gün önce bırakılması önerilir.
17-18’ li yaşlarda saç
dökülmesinin başladığını düşünürsek bu genç yaşta sosyal hayatını etkileyecek
denli sıkıntı yaratan bu sorundan kurtulmak isteyen gençler bize ilk baş vuran
kişilerdir. 60’ lı yaşlarında hala saçlarını özleyen ve ikinci baharlarına
yelken açmak isteyen bir populasyon da var ki biz bu kişileri gerçekten 20-25
yaş gençleştirebiliyoruz. Saç ekimi yapılamayacak kişiler, ancak çok yaşlı ve
genel sağlık durumu çok bozuk olan , kan pıhtılaşma hastalığı , kronik hastalık
ya da kanser hastalığına yakalanmış kişilerdir.
Saç ekiminde son yıllarda
alternatifsiz kullandığımız ve altın standart haline gelmiş olan FUE
(=follicular unite extraction) yönteminde, cerrahi bistüri ile saçlı derinin
kesilmesi ve dikişle bu alanın kapatılması söz konusu değildir. Burada 0.5-0.8
milimetrelik çok ince “punch”lar kullanılarak (borucuk şeklinde bir ucu keskin
aletler) lokal anestezi altında (hasta uyutulmadan) kıl foliküler üniteleri tek
tek çıkarılmaktadır. FUE operasyonları ile alınabilecek saç folikül sayısı
tecrübeli ellerde iki katına çıkmıştır. Ayrıca greftler alınırken çok ince uçlar
kullanıldığından daha ince ve tekli greftler elde edilmekte ve ekim sonuçları
daha sık ve doğal durmaktadır. Ancak FUE tekniğinde saç foliküllerinin
alınabilmesi için tüm verici sahanın kısa şekilde tıraş edilmesi
gereklidir.
Saç ekimi seansları bir günlük sürede ve yaklaşık olarak 7-8
saat içinde gerçekleştirilir. Saç kaybı eğer çok geniş bir alanda oluştuysa tek
seansla her yer kapatılamayabilir ve açık alanlar kalabilir. Bu durumda ilk
seanstan en az 6 ay sonra ikinci bir seans uygulanarak sıklaştırma yapılabilir
yada ilk seansta ekim yapılamayan açık alanları kapama için saç ekimi işlemi
tekrarlanabilir.
FUE tekniğinde deride oluşturulan çok minik delikler
birkaç gün içinde kendiliğinden kapanır ve kesinlikle belli olmaz. Operasyon
sonrası ikinci gün yapılan yıkama seansları 15 gün boyunca günde 1 kez
uygulandığında tüm kabuklanma yok olacak ve kişi rahatlıkla hiçbir iz olmadan
günlük yaşamına başlayabilecektir. FUE tekniğinden sonra ağrı, acı, kafa
derisinde şişme ya da morarma kesinlikle oluşmaz. Çok konforlu ve rahat bir
operasyondur.
Daha önce FUT ( follicular unit transfer denilen ve cerrahi
bir işlemle enseden deri parçası çıkarılarak yapılan, dikişli saç ekim
tekniğidir) operasyonu geçirmiş ve buna bağlı olarak ensede izi olan hastalarda
bu durum rahatsızlık yaratır. Özellikle tecrübeli olmayan ellerde kapatılması
imkansız olabilecek yaralar oluşabilir ve bu durum bir estetik cerrahi hastası
için felakettir. İzin kalın olması da kişinin saçlarını kısa kestirmesine engel
teşkil eder .Bu durumlarda estetik cerrahinin uyguladığı iki yöntem vardır.
Bunlardan ilki skar(iz) revizyonudur. Bu teknikte iz kesilerek çıkarılır ve
gergin olmayacak şekilde özel bir teknikle dikilerek kapatılır. Sonuçta çok daha
kabul edilebilir bir iz oluşacaktır. İkinci yöntemde ise FUE yöntemi ile alınan
saç folikülleri, izin içine ekilerek izin kamuflajı
sağlanabilir.
Hastalarımızın bir kısmı da bize daha önce yapılan saç
ekimlerinin felaket sonuçları olduğu ve görünümden çok rahatsız oldukları için
başvururlar. Genelde rahatsızlık duyulan bu durum saçların öbekler halinde ve
aralıklı olarak (diş fırçası görünümü ) çıkışı ve bunun çok belli olmasıdır. Bu
durumda biz iki türlü teknik uygulayabiliyoruz. İlk olarak eğer greftler çok
büyükse ve saçlar sık bir şekilde 3-4 milimetrelik öbekler halinde çıkıyorsa o
zaman bu bölgeye çok ince fue uçları ile (0.5 mm) giriyoruz ve saç köklerini
daha küçük parçalar halinde çıkarıyoruz. Böylece sanki normal saçlı alandan fue
yöntemi ile greft çıkarır gibi ince ve daha doğal saç folikülleri elde ediyoruz.
Bunları daha sonra ekim alanına tekrar implante ederek daha doğal bir görünüm
sağlıyoruz. İkinci teknikte ise bu fırçamsı görünümü yaratan saç öbeklerinin
etrafına çok sık şekilde ve fue tekniği ile alınmış tekli greftleri ekerek
görünümü kamufle ediyoruz. Yani kalın öbeklerin etrafını ince ve doğal saçlarla
örüyoruz ve onları adeta saklıyoruz . Bu yöntemle de oldukça tatminkar sonuçlar
alabiliyoruz .
Her kişi kendine has ve özeldir. Saç dökülme şekli de
öyle. Hastalarımızın cinsiyet, yaş, saç kaybı şekli ve saç teli kalitesi göz
önünde bulundurularak her hastamız için ona özel bir planlama yapıyoruz. Her
hasta için aynı tedavi şeklini uygulamak imkansız. Ülkemizde saç ekimin
konusunda yetkili olan cerrahlar , ” Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi “
uzmanlarıdır. Saç ekimi görüşmelerinde mutlaka cerrahınızdan bilgi alın ve
diplomasını görün. Saç ekimi topluma “basit bir işlem” gibi gösterilmeye
çalışılmaktadır. Aslında saç ekimi tecrübeli bir ekip çalışmasını gerektiren ve
geri dönüşü olmayan , önemli bir estetik ameliyattır. İş ciddiye alınmalı ve
çevredeki saç ekimi yaptıran kişiler, doktorlar ve sağlık personelleri ile
görüşülerek gerekirse referans sorulmalıdır. FUE tekniğinde önemli olan çok
deneyimli bir ekiple birlikte çalışarak maksimum greft sayısına ulaşmak ve doğal
sonuçlar elde etmektir. Aynı deneyimli ekiple tüm vakalara birlikte girilmesi,
her vakada iyi sonuçlar alınması ve sürprizlerin yaşanmaması için önemlidir .
İyi bir saç ekimi için doğal görünümlü , yoğun çalışılmış (santimetrekare başına
30-50 greft yani 60-120 saç teli gibi) saç yönleri doğal çıkışına uygun ekim
yapılması gereklidir.